Bilgi kutsaldır. Bilgiye saygılı olmak
gerekir. Talebeliğimiz sırasında bilgili olduğu için gıpta
ettiğimiz bazı büyüklerimizi "işte ayaklı kütüphane gidiyor"
diye gösterirdik birbirimize.
Günümüzde ne gençlerin, ne de orta yaşa
gelmiş insanların bilgiyi önemsemedikleri görülüyor.
Öğrencilerin kendilerini bilgili olmaya değil, diploma sahibi
olmaya endeksledikleri görülüyor. Bu durumu çok güzel
açıklayan yaşadığımız bir olayı anlatacağım.
Fabrikamızda makinaların hidrolik
sistemlerine ek boru gerek oldu. Ustamız eski borulardan kalem
büyüklüğünde bir örnek getirdi. Lise mezunu bir elemanımız
var. Kayseri'ye gidip alıp gelecek. Kendisine kolaylık olsun
diye bazı açıklamalar yaptım Anlattıklarımı idari işlere bakan
mühendis elemanımız da dinliyor. Dedim ki:
"Bu boru yüksek basınca
dayanıklı, özel borudur. Onun için boru satıcılarına değil,
idrolik pompa satıcılarına bakacaksın." "Tamam ona göre
bakayım, söylediğiniz iyi oldu." dedi!.. Gitti. İki saat sonra
Kayseri'den bir telefon geldi. Telefonda mühendisimiz
konuşuyordu. Konuşmayı kesti bana döndü: "Bakır boru bulmuş
alsın mı?" diye sordu ve tepem attı: "Siz nasıl fizik
okudunuz? Bu ortaokul bilgisi. Kapalı kabı dolduran sıvının
santimetrekaresine yapılan basınç, kabın bütün yüzeyine
yansır. Bu bir fizik kanunudur. Bütün hidrolik iş makinaları,
kepçeler vs.. bu esasa göre çalışır. Buna bakır boru alayım
mı? diye sorulur mu?" diye bağırmaya başladım. Mühendisimiz
hayretle beni dinledi, gayet sakin bir şekilde; "İlhan amca,
biz fiziği ders olarak okuduk. Pratikte bir işe yaradığını
bilmiyoruz." Demez mi?
Eğitimcilerimizden rica ediyorum.
Öğrencilerinize derslerinin ne işe yaradığını anlatınız
En güzel günler sizlerin olsun / İlhan ÇENESİZ
|