"05.09.2003"

 

 

EĞİTİM ve YAŞANTI

 

Bilgi kutsaldır. Bilgiye saygılı olmak gerekir. Talebeliğimiz sırasında bilgili olduğu için gıpta ettiğimiz bazı büyüklerimizi "işte ayaklı kütüphane gidiyor" diye gösterirdik birbirimize.

  Günümüzde ne gençlerin, ne de orta yaşa gelmiş insanların bilgiyi önemsemedikleri görülüyor. Öğrencilerin kendilerini bilgili olmaya değil, diploma sahibi olmaya endeksledikleri görülüyor. Bu durumu çok güzel açıklayan yaşadığımız bir olayı anlatacağım.

   Fabrikamızda makinaların hidrolik sistemlerine ek boru gerek oldu. Ustamız eski borulardan kalem büyüklüğünde bir örnek getirdi. Lise mezunu bir elemanımız var. Kayseri'ye gidip alıp gelecek. Kendisine kolaylık olsun diye bazı açıklamalar yaptım Anlattıklarımı idari işlere bakan mühendis elemanımız da dinliyor. Dedim ki:

   "Bu boru yüksek basınca dayanıklı, özel borudur. Onun için boru satıcılarına değil, idrolik pompa satıcılarına bakacaksın." "Tamam ona göre bakayım, söylediğiniz iyi oldu." dedi!.. Gitti. İki saat sonra Kayseri'den bir telefon geldi. Telefonda mühendisimiz konuşuyordu. Konuşmayı kesti bana döndü: "Bakır boru bulmuş alsın mı?" diye sordu ve tepem attı: "Siz nasıl fizik okudunuz? Bu ortaokul bilgisi. Kapalı kabı dolduran sıvının santimetrekaresine yapılan basınç, kabın bütün yüzeyine yansır. Bu bir fizik kanunudur. Bütün hidrolik iş makinaları, kepçeler vs.. bu esasa göre çalışır. Buna bakır boru alayım mı? diye sorulur mu?" diye bağırmaya başladım. Mühendisimiz hayretle beni dinledi, gayet sakin bir şekilde; "İlhan amca, biz fiziği ders olarak okuduk. Pratikte bir işe yaradığını bilmiyoruz." Demez mi?

   Eğitimcilerimizden rica ediyorum. Öğrencilerinize derslerinin ne işe yaradığını anlatınız



                                                            En güzel günler sizlerin olsun /  İlhan ÇENESİZ

 

 

All rights reserved. Her hakkı saklıdır. Copyright © 2004-2005