16 ve 20 Eylül 2003 günleri arasında
Almanya'nın Münih şehrinde sanayi fuarı vardı. Fuara
patronumuz Ömer ÇENESİZ, üretim sorumlumuz Seydi KARTAL,
laboratuvar sorumlumuz Sinan ATAK'la birlikte dört kişilik bir
ekip olarak katıldık.
Bizden başka böyle pahalı bir işe dört
kişilik kalabalık sayılacak ekiple katılan Türk firması yoktu.
Elemanlarımızı birlikte götürmemizin
sebebi görgülerinin artması ile yaptıkları işi daha iyi
yapacaklarına inanmamızdan kaynaklanıyor.
Her zaman vurguladığımız gibi hem
kendimizin hem de elemanlarımızın bilgili olmasını en büyük
zenginlik kabul ediyoruz. Buna rağmen fakirlikten bir türlü
kurtulamıyoruz. Elemanlarımızın çok büyük kısmı verem
mikrobundan kaçmıyor ama bilgiden kaçıyor.
Mesleğimizle ilgili incelemenin dışında
birkaç turistik gezi de yaptık.
1972 Olimpiyat yarışmaları Münih'te
yapılmıştı. Yarışma sahasının üstü dev çadırla örtülmüş,
Cengizhan'ın çadırı olarak isimlendirilmişti.
Bana daha ilginç gelen; İkinci Dünya
savaşı'nda büyük yıkım gören Münih'in yıkıntı artıklarından
meydana getirilen tepelerin, yeşil panoramaya dönüştürülmesi
oldu.
İlçemizin inşaat artıkları, Şeker
Fabrikası atıkları, kış çöpleri böyle bir yaklaşımla bataklık
araziler üzerine tepeler oluşturabilir.
Tepelerin yüzünü kaplayacak verimli
toprak yıkanan pancarlardan yeterince çıkıyor.
Bunu güzel bir örneği; Dökmetepe
köyünde zaten var.
Bu işe yaz çöpünü karıştırmamak çöp
fabrikası kurarak değerlendirmek lazım. Bunların içinde meyve
artığı, karpuz, kavun kabuğu ve bütün yaş meyve atıkları
kokuşmaya bio gaz oluşmasına ve patlama riskine sebep oluyor.
Bu arada yeni edindiğim önemli bir
bilgiyi sunuyorum;
karpuz kabuğu ve çekirdeğinin ihraç edilebilir
malzeme olduğunu yakın bir zamanda ekonomi dergilerinden
birinde okudum. Araştırılmasının yararlı olacağı kanısındayım.
En güzel günler sizlerin olsun / İlhan ÇENESİZ
|